16 Kasım 2013 Cumartesi

Contemporary İstanbul 2013

Contemporary özelinde 2011 ve 2012 yıllarındaki yazılarda vurguladığım bienal - contemporary kıyaslaması bu sene de aklımı en çok kurcalayan konuydu. 2013 bienaline tepkili olmam (bkz. Bienal 2013) üzerine Contemporary'e de farklı bir gözle bakmaya başladım, zira bu sene benim tamamen öznel görüşüme göre eserlerde (biraz hayal gücünüzü de zorlarsanız) sosyal ve toplumsal eleştiri vardı, ve eserler bunu son derece estetik bir dille ifade ediyorlardı. Tabii ki tüm galeriler politik eserler sergilemiyordu, burada tek amaç zenginlerin duvarlarını, koleksiyonlarını beslemek, kendimizi kandırmayalım. Ama belli ki o kesimde de böyle bir talep var, veya sanatçılar araya bir iki mesaj sıkıştırmadan eser yapamaz hale geldiler. Sonuç itibariyle kendimi oldukça sık "İşte benim hayalimdeki bienalde bulunacak bir eser" diye hayıflanarak gezinirken buldum.

Hiç yorum yok: